Bilgili olmak gerekli, ana bir yerden katılabilmek. Bize zor gelen konulardan ne kadar kaçarsak kaçalım; bazen kafa yormaya mecburuz, hayatımızda yol alırken. Bizim için zor olandan kaçarken, kendi hayatımızı yaşamayı biz güçleştiriyoruz. Yüzeysel bakıp geçtiğimiz bazı konuları hayat, tekrar önümüze koyuyor. Kaçtığımız her şey zor ama karar verip çözersek, meğer ne kolaymış diyebileceğiz. Bazı konuları sözlerle ifade edebilmek bile zorken, onlarla adam akıllı uğraşabilmek; istikrarlı bir hazırlık gerektiriyor. Peki, ne zaman hazır olabiliriz? Nasıl hazır olabiliriz? Bu soruların cevapları konuya göre mi değişiyor, yoksa cevapları değişmez ve bize mi bağlı?
Hayata, öğrendiklerimizi ve bildiklerimizi deneyimlemeye geldik. Bize verilenlerle kendimize katacağımız her şeyi keşfetmeye geldik. Kazanımlarımızı kendi içimizdekilerle birleştirmeye, kendi seçimlerimizle istediklerimizi yaşarken, etrafımıza da faydalı olmaya geldik.
Biz görünüşte tekiz belki ama aslında sandığımızdan çoğuz, içimizdekilerle çoğuz ve kendimize katabildiklerimizle çoğalıyoruz. Yalnız değiliz ama biraz da soyutuz. Sadece bedende değiliz, bedenden daha çoğuz. Farkına varabildiklerimizle çoğalırken, aslında sandığımız kadar az değiliz. Sorularımız bazen hayata dair soruluyorken; cevaplar hep kendimizden geliyor gibi değil mi?
“Bazı konuları sözlerle ifade edebilmek bile zorken, onlarla adam akıllı uğraşabilmek…”
evet, haklısın! işte bütün mesele…
Teşekkürler,
Kolay olsun inşallah 😉